Pazartesi Sendromunu Atlatmanın 5 Yolu
Harika bir hafta sonunun ardından pazar akşamı itibarıyla içinize dolmaya başlayan o huzursuzluk hissini bilirsiniz. Bu his her geçen dakikada daha da şiddetleniyor ve yeni haftanın motivasyonunu yerle bir ediyorsa, pazartesi sendromuyla baş etmenin yollarını öğrenme zamanınız gelmiş demektir!
Bir sorun ya da sorumluluk karşısında stresli hissetmek vücudun doğal tepkilerinden biri. Fakat esas sorun, vücudun bu olağan tepkisine karşı geliştirdiği savunma ile başlıyor. Nitekim stres durumunda, ilk insana kadar uzanan geçmişiyle, “savaş ya da kaç” mekanizması devreye giriyor. Stresle başa çıkabilmeyi başaran kişiler iyi bir savaşın ardından galip gelirken, azımsanamayacak bir kısmı da stresten kaçmayı seçiyor. Peki, savaşacak gücünüz olmadığı gibi kaçacak yeriniz de yoksa?
Pazartesi sendromu, bireylere duygusal anlamda aslında tam olarak arada kalmışlık hissini yaşatıyor. Kişi, kendisini stresle başa çıkamayacak kadar yorgun/güçsüz hissederken; yapmak zorunda olduğu işlerden de kaçamıyor. Hal böyle olunca da stres seviyesi katbekat artıyor. Bu durumda hafta sonu mükemmel bir kaçış alanını, haftanın ilk günü ise er meydanına geri dönüşü simgeliyor. Üstelik tamamen güçsüz bir dönüş! |
Pazartesi sendromunun şiddeti, sebeplerine göre farklılık gösterebiliyor. Bazen sadece günün ilk birkaç saati motivasyon düşüklüğüne sebep olan bu sendrom, bazen de fiziksel yetkinliği azaltacak düzeyde yaşanabiliyor. Fakat her iki durumda da verimliliğin kaybedilmemesi ve daha ciddi sorunlarla karşılaşılmaması için pazartesi sendromuna karşı önlem almak gerekiyor. Peki, sendromsuz pazartesi mümkün mü? Gelin, öncelikle bu sorunu yakından tanıyarak çözümü birlikte bulalım!
1. Pazartesi Sendromu Nedir?
Pazartesi sendromu ifadesi, kişilerin haftanın ilk iş gününe karşı aşırı düzeyde kaygı geliştirdiği ve buna bağlı olarak çeşitli fiziksel ve psikolojik problemler yaşadığı durumları adlandırmada kullanılıyor. Uluslararası literatüre “Pazartesi Sabahı Sendromu (Monday Morning Syndrome – MMS)” olarak geçen bu problem, “kara pazartesi” ya da “pazartesi hüznü” olarak da adlandırılıyor.
İsmi sebebiyle sadece pazartesi günü ile ilişkili olduğu düşünülen pazartesi sendromuyla, aslında haftanın herhangi bir gününde de karşı karşıya kalınabiliyor. Çünkü buradaki asıl sorunu, kısa ya da uzun bir aradan sonra işe geri dönmek yaratıyor. Yani problem pazartesi değil, ilk mesai günü! Şayet konu ile ilgili yapılan araştırmalar da mesaiye başka herhangi bir günde başlayan kişilerin yine aynı sendromu yaşayabildiğini gösteriyor.
2. Pazartesi Sendromu Neden Olur?
Pazartesi sendromunun nedenleri için pek çok madde sıralamak mümkün! Bunların en başında ise mesleğin ya da iş yerinin sevilmemesi geliyor. Ayrıca ağır iş yükü, stresli çalışma ortamı, mobbing, düzensiz çalışma saatleri, kötü iş ilişkileri vb. pek çok sorun pazartesi sendromunu tetikleyebiliyor. Bunların dışında fazla hareketli bir hafta sonu ya da kişinin özel yaşantısıyla ilgili sorunlar da ilk mesai gününün sendroma dönüşmesine yol açabiliyor.
3. Pazartesi Sendromu Nasıl Atlatılır?
Pazartesi sendromu, genellikle çoğu kişinin yaşadığı önemsiz ve geçici bir sorun olarak düşünülse de gerçek böyle değil! Bu sendrom, bireylerde ciddi psikolojik sorunlara sebep olmakla birlikte fiziksel problemlere de zemin hazırlıyor. Hatta araştırmalar, iş kazalarının ve strese bağlı gelişen hayati sorunların en çok pazartesi günleri yaşandığını ortaya koyuyor!
Tüm bu ihtimaller göz önünde bulundurularak hem işverenlerin hem de çalışanların pazartesi sendromunu önlemek için elinden geleni yapması gerekiyor. Peki, pazartesi sendromuna karşı bireysel olarak hangi önlemleri alabilirsiniz? Aslında yanıtlar tahmin edeceğinizden çok daha basit!
3.1. Gelecek Haftanın İş Yükünü Cuma Gününden Hafifletin!
Can sıkıcı telefon görüşmeleri, çözüm bekleyen sorunlar ya da dağ görünümündeki dosyalar… Koca bir haftanın yorgunluğu üzerine son mesai gününüzde haklı olarak bunlarla uğraşmak istemeyebilirsiniz. Fakat yine de uzmanlar, elinizin gitmediği ne varsa son çalışma gününde halletmenizi öneriyor. Çünkü ne yazık ki ertelenen sorunlar kendiliğinden çözülmüyor. Üstelik artan iş yükü, yeni bir hafta için önemli düzeyde motivasyon kaybına yol açabiliyor!
Son iş gününde iş yükünün azaltılmasının yanı sıra pazartesi gününün planlanması da hayat kurtaran adımlardan biri! Böylece haftanın ilk günü yapacağınız işlere hazırlıklı olarak, stresinizi artıracak kötü sürprizlerle karşılaşma ihtimalinizi minimuma indirebilirsiniz. |
3.2. Hafta Sonu İşle İlgili Konuları Tamamen Sessize Alın!
Stres dolu mesai günlerini geride bırakıp haftanın sonuna ulaştıysanız bu, artık işlerinizi gerçek anlamda geride bırakma vaktinin geldiğini gösteriyor! Bazı meslek grupları var ki hizmet ettikleri alanda, mesai günleri dışında dahi acil bir durumla karşılaşmaları mümkün olabiliyor. Ancak mesleğiniz acil müdahaleler gerektirmiyorsa, hafta sonları işle ilgili tüm iletişim ağlarını kapalı tutmak pazartesiye çok daha yüksek bir enerjiyle başlamanızı sağlayabilir!
3.3. Pazar Gecesi Erken Uyuyun!
Uykusuz başlanılan bir günden keyif almak nasıl mümkün olabilir ki? Üstelik bir de söz konusu gün, yüksek enerji ve motivasyon gerektiren pazartesi ise… Hafta sonu, çoğu kişi için elbette ki eğlence anlamına geliyor. Fakat aynı zamanda haftanın yorgunluğunu üzerinizden atabilmeniz için vücudunuzun verimli bir uyku düzenine ihtiyaç duyduğunu unutmamanız gerekiyor. Özellikle de pazar gecesi kaliteli bir uyku çekmek, pazartesiye mükemmel başlangıcın en önemli adımları arasında sayılıyor!
Yeterli bir uykuya ek olarak pazartesi sabahını iyi bir kahvaltı ile taçlandırmak da altın kurallar arasında. Ne de olsa şair, “…kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı!” sözünü boşa söylemiş olamaz. Ayrıca vaktiniz varsa kahvaltı öncesinde hafif bir egzersiz yapmak da enerjinizi artırabilir! |
3.4. Pazartesi Günü İşe En Şık Halinizle Gidin!
En sevdiğiniz ya da çok beğenerek aldığınız yeni kıyafetlerinizi giymek için pazartesi harika bir gün! Çünkü pek çok kişinin hemfikir olduğu üzere iyi görünüm güçlü bir özgüvenin en büyük yardımcıları arasında yer alıyor. Haftaya özgüvenli bir başlangıç, can sıkıcı durumlarla baş edebilme kabiliyetini yükseltmeye yardımcı olabiliyor!
3.5. Pozitif Bir Bakış Açısı Benimseyin!
Bakış açısını değiştirme tavsiyesi ilk etapta fazlasıyla klişe gibi görünebilir. Ancak unutmayın ki şikâyet etmenin bir sonu yok ve aradığınız takdirde baktığınız her şeyde bir kusur bulmanız mümkün! Şimdilik yeni haftanın tüm stresli yönlerini göz ardı edin ve mesleğinizin size kattıklarına odaklanın. Bu işi yapmaktaki en büyük motivasyonunuzu düşünün. Bu hafta işinizle ilgili sizi heyecanlandıracak adımları hayal edin. Hazır tüm bu güzel düşüncelere kapılmışken, iş yerinize doğru ilerken müzik dinlemek de coşkunuzu katlayabilir!
Eğer sevdiğiniz işi yapıyorsanız, en yorucu günün sonunda dahi motivasyonunuzu tazeleyecek bir sebep bulabilirsiniz. Ancak ne kadar çabalasanız da ait hissedemiyorsanız, burada başka bir sorun olup olmadığını gözden geçirmenizde fayda var. Unutmayın; tüm sendromları hasarsız aşmanın birincil yolu, ne olursa olsun mutluluğun peşinden gitmek! |
*Bu sayfada verilen bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Yaşam kalitenizi olumsuz etkilediğini düşündüğünüz herhangi bir kaygınız varsa, bu alanda bir uzman desteğine başvurmayı düşünebilirsiniz.
Kaynaklar:
Mallery, O. T., “What is The “Monday Syndrome”?” Journal of Occupational Medicine, 10/2, 1968, s.100.
Sevindik, C. S., Yılmaz, M. F., Çelik Erden, S., Kolat, E., Akdeniz, M., “Is Monday a Syndrome?” Journal of Mood Disorder, 4/1, 2014, s.152-156.